12 yıllık özverili bir çabanın ardından, İngiliz bilgisayar mühendisi James Howells, 8.000 adet Bitcoin içeren o sabit diski aramaktan vazgeçmeye karar verdi. Mevcut piyasa değeri hesaplandığında, bu Bitcoin'ler yaklaşık 9,2 milyar dolara denk geliyor.
Howells'un hikayesi 1980'lerin Wales, Newport şehrinde başlıyor. Annesinin mikroçip üretimiyle uğraşmasının etkisiyle, küçük yaşlardan itibaren bilgisayar teknolojisine ilgi duymaya başladı. 13 yaşında kendi bilgisayarlarını toplamaya başladı ve daha sonra profesyonel bir bilgisayar mühendisi oldu.
2008 yılının sonlarında, Howells Bitcoin kavramıyla tanıştı. 15 Şubat 2009'da, Dell XPS dizüstü bilgisayarını kullanarak Bitcoin madenciliğine başladı. Raporlara göre, Howells Bitcoin ağının en erken madencilerinden biridir ve o dönemde ağda yalnızca beş madenci olduğu bildirilmektedir.
Ancak, Howells'ın madencilik yolculuğu çok uzun sürmedi. Bir kaza sonucu, 8,000 Bitcoin içeren sabit diski attı. Bu hata, hayatını değiştirebilecek bir serveti kaybetmesine neden oldu.
Yıllardır, Howells bu değerli sabit diski bulmak için çaba harcıyor. Birkaç arama planı önerdi ve hatta arama için AI ve robot köpekler kullanmayı planladı. Ancak, tüm çabalar yerel hükümetin onayını alamadı.
Artık, büyük zaman, enerji ve kaynak harcadıktan sonra, Howells gerçeği kabul etmek ve bu sonsuz gibi görünen arayışı bırakmak zorunda kaldı. Bu karar, bir dönemin sonunu işaret ediyor ve bize dijital varlıklar çağında, varlıkları doğru bir şekilde saklama ve yedekleme önemini hatırlatıyor.
Büyük bir serveti kaybetmesine rağmen, Howells'in deneyimi bize değerli dersler bıraktı. Bu, yalnızca kripto paranın potansiyel değerini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda hızla gelişen teknoloji dünyasında dijital varlıklarımıza daha dikkatli yaklaşmamız gerektiğini de vurguluyor.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
5 Likes
Reward
5
2
Repost
Share
Comment
0/400
TokenAlchemist
· 14h ago
ngmi... bu yüzden soğuk depolama optimizasyonu + MEV'ye dayanıklı anahtar yönetimi alfa.
View OriginalReply0
ZKSherlock
· 14h ago
aslında, bu soğuk depolama ve kriptografik anahtar yönetim protokollerinin neden pazarlık edilemez olduğunu mükemmel bir şekilde gösteriyor... smh
12 yıllık özverili bir çabanın ardından, İngiliz bilgisayar mühendisi James Howells, 8.000 adet Bitcoin içeren o sabit diski aramaktan vazgeçmeye karar verdi. Mevcut piyasa değeri hesaplandığında, bu Bitcoin'ler yaklaşık 9,2 milyar dolara denk geliyor.
Howells'un hikayesi 1980'lerin Wales, Newport şehrinde başlıyor. Annesinin mikroçip üretimiyle uğraşmasının etkisiyle, küçük yaşlardan itibaren bilgisayar teknolojisine ilgi duymaya başladı. 13 yaşında kendi bilgisayarlarını toplamaya başladı ve daha sonra profesyonel bir bilgisayar mühendisi oldu.
2008 yılının sonlarında, Howells Bitcoin kavramıyla tanıştı. 15 Şubat 2009'da, Dell XPS dizüstü bilgisayarını kullanarak Bitcoin madenciliğine başladı. Raporlara göre, Howells Bitcoin ağının en erken madencilerinden biridir ve o dönemde ağda yalnızca beş madenci olduğu bildirilmektedir.
Ancak, Howells'ın madencilik yolculuğu çok uzun sürmedi. Bir kaza sonucu, 8,000 Bitcoin içeren sabit diski attı. Bu hata, hayatını değiştirebilecek bir serveti kaybetmesine neden oldu.
Yıllardır, Howells bu değerli sabit diski bulmak için çaba harcıyor. Birkaç arama planı önerdi ve hatta arama için AI ve robot köpekler kullanmayı planladı. Ancak, tüm çabalar yerel hükümetin onayını alamadı.
Artık, büyük zaman, enerji ve kaynak harcadıktan sonra, Howells gerçeği kabul etmek ve bu sonsuz gibi görünen arayışı bırakmak zorunda kaldı. Bu karar, bir dönemin sonunu işaret ediyor ve bize dijital varlıklar çağında, varlıkları doğru bir şekilde saklama ve yedekleme önemini hatırlatıyor.
Büyük bir serveti kaybetmesine rağmen, Howells'in deneyimi bize değerli dersler bıraktı. Bu, yalnızca kripto paranın potansiyel değerini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda hızla gelişen teknoloji dünyasında dijital varlıklarımıza daha dikkatli yaklaşmamız gerektiğini de vurguluyor.