Bitcoin Yarılanma: Arz ve Talep ile İstatistiksel Analiz

Bitcoin'ın dördüncü Yarılanma'sına bir aydan biraz daha fazla bir süre kaldı. Öncekilerde olduğu gibi, bu Yarılanma da madencilerin Bitcoin dağıtım ödüllerini yarıya indirecek, her blok için 6.25 BTC'den 3.125 BTC'ye düşecek. Geçmiş Yarılanma döngülerini incelemek, Bitcoin'in potansiyel hareketleri hakkında referans sağlayabilir, ancak üç olayın örneklem büyüklüğü çok küçük olduğu için kesin sonuçlar veya tahminler yapmak zor.

Amerikan spot BTC ETF'sinin ortaya çıkması, Bitcoin'in piyasa dinamiklerini temelden değiştirdi. Kısa bir süre içinde, net akışı milyarlarca dolara ulaştı ve bu durum geri döndürülemez bir şekilde yapıyı değiştirdi. Ana kurumsal yatırımcılar artık bu araçlar aracılığıyla yatırım yapabiliyor, bu seferki yarılanmanın etkisi önceki üç döngüden farklı olabilir. Mevcut teknik arz talep durumunu anlamak daha da önemli hale geldi, bu durum bize Bitcoin'in potansiyelini daha iyi anlamamızda yardımcı olabilir.

2020'nin başından bu yana, işlem görebilir Bitcoin miktarı düşüş göstermekte ve bu, önceki döngülerle karşılaştırıldığında önemli bir değişim yaşanmıştır. Ancak son veriler, 23'üncü yılın dördüncü çeyreğinin başından itibaren aktif BTC arzının 1,3 milyon arttığını, aynı dönemde yeni madencilikle elde edilen Bitcoin'in ise yaklaşık 150 bin olduğunu göstermektedir. Piyasa, geçmişten daha fazla bu arzı absorbe etme kapasitesine sahip olsa da, bu karmaşık piyasa dinamikleri arasındaki etkileşimleri aşırı basitleştirmemek gerektiğini düşünüyoruz.

Her 210,000 blok çıkarıldığında, Bitcoin madencileri ödülü yarılanır, bu da yaklaşık her dört yılda bir gerçekleşir. Bu yarılanmanın bu yıl 16-20 Nisan arasında gerçekleşmesi bekleniyor ve Bitcoin'in yıllık arz oranını %1.8'den %0.9'a düşürecek. Yarılanmadan sonra, Bitcoin'in aylık üretimi yaklaşık 13,500, yıllık üretimi ise yaklaşık 164,250 olacaktır.

Yarılanma, tüm 21 milyon Bitcoin çıkarılana kadar aynı mekanizma ile devam edecektir ve bunun 2140 civarında gerçekleşmesi beklenmektedir. Yarılanmanın potansiyel anlamı, insanların Bitcoin'in benzersizliğine dikkatini artırmaktır: sabit, deflasyonist bir arz planı, nihayetinde arzda sert bir üst sınır oluşturur.

Bitcoin'in arzı esnek değildir, bu genellikle göz ardı edilir. Fiziksel mallar için, teorik olarak arzı artırmak için daha fazla kaynak aktarılabilir, ancak Bitcoin arzı önceden belirlenmiştir. Ayrıca, Bitcoin büyüyen bir hikayedir; ağın faydası, kullanıcı sayısı arttıkça genişler ve bu da doğrudan token değerini etkiler.

Yarılanma döngülerinin Bitcoin performansı üzerindeki etkilerini analiz etmek sınırlıdır, çünkü yalnızca üç Yarılanma olayı deneyimimiz var. Önceki Yarılanmalar ile fiyat arasındaki ilişki üzerine yapılan araştırmalar dikkatli bir şekilde yorumlanmalıdır, çünkü örneklem boyutu küçüktür ve genel sonuçlar çıkarmak zordur. Bitcoin'in farklı döngülerdeki performansındaki farklılıklar çok büyüktür ve o dönemdeki özel bağlama bağlı olabilir.

Amerika'daki spot Bitcoin ETF'si, Bitcoin'in piyasa dinamiklerini yeniden şekillendiriyor ve talebe yeni bir referans noktası oluşturuyor. ETF'ye olan akışın, sürdürülebilir bir şekilde büyük çoğunlukta arzı absorbe etmesi bekleniyor. Şu anda ETF'nin günlük ortalama BTC spot işlem hacmi yaklaşık 40-50 milyar dolar olup, küresel merkezi borsa toplamının %15-20'sini oluşturuyor ve kurumsal yatırımcılara yeterli likidite sağlıyor. Uzun vadede, bu istikrarlı talep Bitcoin fiyatı üzerinde olumlu bir etki yaratabilir ve daha dengeli bir piyasa oluşturabilir.

Amerika'daki spot Bitcoin ETF'leri son iki ayda 9.6 milyar dolar net giriş çekti ve yönetimdeki toplam varlık 55 milyar dolara ulaştı. Bu ETF'lerin elinde bulunan BTC'nin toplam net artışı, aynı dönemde yeni madencilikle sağlanan arzdan neredeyse üç kat daha fazladır. Dünya genelindeki tüm spot Bitcoin ETF'leri şu anda yaklaşık 1.1 milyon Bitcoin bulunduruyor ve bu, toplam dolaşım arzının %5.8'ini oluşturuyor.

Orta vadede, ETF'ler mevcut likiditeyi koruyabilir veya artırabilir çünkü büyük aracı kurumlar henüz bu ürünleri müşterilerine sunmadı. ABD para piyasası fonlarında hala 60 trilyon dolardan fazla fon bulunduğu ve yaklaşan faiz indirimleri göz önüne alındığında, bu yıl bu varlık sınıfına büyük miktarda atıl sermaye girişi olabilir.

Dikkat edilmesi gereken bir nokta, ETF'lerin sahip olduğu Bitcoin'in ağa istikrar riski oluşturmayacağıdır, çünkü yalnızca Bitcoin'e sahip olmak, merkeziyetsiz ağı etkilemez veya düğümlerini kontrol etmez. Şu anda finansal kuruluşlar bu ETF'lere dayalı türev ürünler sunamıyor; bir kez kullanılabilir hale geldiklerinde piyasa yapısını değiştirebilir, ancak düzenleyici otoritelerin onayının alınması birkaç ay daha sürebilir.

İşlem görebilen Bitcoin arzını ölçmenin bir yolu, dolaşımdaki arz ile likit olmayan arz arasındaki farkı hesaplamaktır. Glassnode verilerine göre, kullanılabilir Bitcoin arz seviyesi son dört yılda düşüş göstermiştir ve 2020'nin başındaki 5.3 milyon BTC zirvesinden şu anda 4.6 milyona düşmüştür. Bu, önceki üç yarılanma döneminde kullanılabilir arzın istikrarlı bir şekilde arttığı eğilimde önemli bir değişim göstermektedir.

Ancak, "likit olmayan arz" statik arz anlamına gelmez. Satış baskısını etkileyebilecek birkaç faktör var:

1. Tüm likiditesi düşük Bitcoin'ler "sıkışmış" değildir.
2. Bazı sahipler Bitcoin'i teminat olarak kullanarak likidite sağlayabilir.
3. Madenciler, işleri genişletmek veya maliyetleri karşılamak için rezervlerini satabilir.
4. 300 bin civarında kısa vadeli tutma miktarı küçük değil, spekülatörler kâr elde edip çıkabilir.

Aktif dolaşım arzının büyüme hızı, ETF'nin toplam giriş miktarını büyük ölçüde aşmaktadır. 2023'ün dördüncü çeyreğinden itibaren, aktif BTC arzı 1.3 milyon artarken, yeni çıkarılan Bitcoin sadece yaklaşık 150 bin oldu. Bazı aktif arz, madencilerin rezervlerini satmasından kaynaklanıyor, ancak esasen diğer yerlerden gelmektedir.

Önceki döngülerde, aktif arzın değişimi yeni çıkarılan Bitcoin'in artış hızını birkaç kat aşmıştı. Aynı zamanda, bu döngüde pasif arz son üç aydır sürekli olarak düşüyor, bu da uzun vadeli yatırımcıların satış yapmaya başladığını gösterebilir. Ancak, şu anda bu Bitcoin'lerin ne kadarının satıldığı, çoklu zincir köprülerinde kilitlendiği veya diğer finansal işlemler için kullanıldığı henüz net değil.

Dikkate alınması gereken nokta, spot piyasanın arz ve talep dinamiklerinin yalnızca sermaye akışının bir kısmını yansıttığıdır. Bitcoin türev piyasası, spot işlem hacmini kat kat artırmıştır; yalnızca spot borsa verilerini analiz etmek, Bitcoin ekonomisindeki gerçek likidite ve benimseme durumunu tam olarak yansıtamaz.

Genel olarak, bu döngü farklılık gösterebilir. ABD spot Bitcoin ETF'sinin sürekli net girişi önemli bir itici güç olacaktır. Yeni madencilikle elde edilen Bitcoin arzı yarılanmaya yaklaşırken, bu piyasa dinamiklerinin daha da sıkılaşmasına neden olacaktır. Ancak, bu mutlaka arz sıkışıklığı durumuna gireceğimiz anlamına gelmiyor. Bitcoin spot ETF'sinin yeni bir varlık sınıfı haline gelmesi, Bitcoin'in ana akım benimsenmesinde önemli bir kilometre taşıdır. Mevcut fiyat hareketleri, uzun vadeli bir boğa piyasasının sadece başlangıcı olabilir ve arz-talep dinamiklerinin dengelenmesi için daha fazla artışa ihtiyaç duyulmaktadır.